Merhaba,

İlk sayımız 1 Mayıs 2006’da yayımlanmıştı. 14. yılımıza denk gelen pandeminin ilk aylarında bir arada çıkan 85-86. sayımız dışında bütün sayılarımız düzenli olarak yayımlandı.

20. yılımıza girdiğimiz 115. sayımızla karşınızdayız. Yirmi yıl boyunca okurlara başka dergilerde bulamayacakları güzel yazılar, şiirler, öyküler sunmak için çaba gösterdik. Bu niteliğiyle Sözcükler’in ayrı bir kimliği oldu dergiler arasında. Okurlarımızdan da bu özenin karşılığını bol bol gördük.

Kimi bizi gördüğü bir harf hatası için aradı. Kimi sokakta bulduğu yırtık dergide okumaya başlayıp sonunu göremediği bir öykünün sonunu sormak için.

Nitelikli yazarlarla okurları buluşturmak, edebiyat değerlerini öne çıkarmaktan başka bir amacımız olmadı. Başka bir karşılık da beklemedik.

Cevat Çapan gibi 90’ını aşmış bir ozan dergimizi bir sayı olsun yalnız bırakmadı. Pek çok yazarımız bu sürede dünyamızdan ayrıldı. Yirmili yaşlarındaki pek çok yeni yazar da ilk kez yayımlanma heyecanını sayfalarımızda yaşadı.

*

Bu sayımız yine ilgiyle okuyacağınız yazılarla dolu.

Yaşar Miraç, 21 Mart Dünya Şiir Günü bildirisinde şiir ve insanlığın birbiriyle kaynaşmış sorunlarını hatırlatıyor.

Şavkar Altınel, yeni yayımlanan üç yeni şiir kitabı çevresinde şiir sanatının hayatımızla ayrılmaz bağlarını inceliyor.

Oğuz Demiralp, Paul Valéry’den Tanpınar’a uçsuz bucaksız bir okyanusta dolaştırıyor okurlarını.

Eray Canberk, duyulmadık yazarların dünyalarından kesitler aktarıyor.

Tahir Abacı, edebiyatçılarla siyaset ilişkilerini tarihsel bir görünüm içinde sunuyor.

Edebiyat güzelliklerinin demokrasi ve özgürlük içinde doyasıya yaşanabildiği nice yeni sayılarda buluşabilmek dileğiyle...