Eleştiri
Merhaba,
Bu sayımızın ilk yazısı Oğuz Demiralp’in, Melih Cevdet Anday’ın "Kaya Çukuru”, "Urla Yarımadasında” ve "Kapadokya” adlı gezi yazılarının toplandığı bir kitap tasarısı için yazdığı sunu. Doğrusu yazıyı okuyunca bu kitabın bunca zamandır yayımlanamamış olmasına üzülmemek elde değil.
Geçen sayımızda Melih Cevdet Anday’ın resim defterinden seçtiğimiz kimi portreleri yayımlamıştık. Bu sayımızda da doğa görünümlerinden örnekler Demiralp’in yazısına eşlik ediyor.
Tahir Abacı, uzun ama büyük ilgiyle okunan yazısında çağdaş edebiyatımızda sol akımlarla ilişkili yazarlarımızın hayatlarından ilginç ayrıntılarla buluşturuyor okurlarımızı.
Alev Bulut, Merkez İstasyonu’nda Oturup Ağladım ve Serseri ve Kopukların Göğe Yükselişi adlı iki romanını çevirdiği Elizabeth Smart’ın metinleri arasında dolaşırken onun dünyasına biraz daha yaklaşmamıza yardım ediyor.
Kenan Sarıalioğlu, Baudelaire’in kült yapıtı Kötülük Çiçekleri’ni yeniden çevirdi ve Baudelaire’in öyküsünü de yeni bir bakışla yeniden yazdı.
Günümüz Slovak edebiyatının önde gelen temsilcilerinden Drago Jancar, edebiyatın temel sorunlarından biri, "Niçin Yazmak?” üstüne günümüz dünyasının penceresinden yeniden baktı.
Taner Gülen, intihar kavramı üstüne derinlikli bir düşünce yolculuğuna çıkarıyor okurları.
Zekeriya Şimşek, ünlü çocuk kitapları yazarı Roald Dahl’ın Afrika yılları üstüne izlenimler aktarıyor.
Hasan Keseroğlu’nun eski çağ dolaşmalarının bu sayıdaki durağı Pythagoras.
Şiirler, öyküler ve yazılarla okurlarımıza ulaşabilmenin mutluluğunu yaşıyoruz bir kez daha.
İyi okumalar, mutlu, sağlıklı, güzel günler...
*
Gelelim başka konulara:
Günümüz koşullarında popüler kültüre, magazine batmamış, edebiyatın temel değerlerinin gözetildiği bir dergiyi düzenli bir biçimde yayımlayabilmek gerçek bir mucize. (Melih Cevdet olsa tansık derdi!)
Bu mucizenin yaratıcıları ne bu dergiye her gün emek verenler, ne o, ne bu... Dergi çevresinde yazarı, okuru, seveni sevmeyeniyle örülmüş öyle güçlü bir insani ağ var ki, bu ağ bütün güçlükleri karşılayabiliyor, emiyor, sönümlendiriyor. Dağılmıyor, yırtılmıyor, delinmiyor.
"Bütün gücü bir çiçeğin açışı kadar” olan ortak gücümüze hayranlık duymamak elde değil.
Abonelerimizin dikkatine: Abonelerimize dergimizi PTT kargoyla ulaştırıyoruz. Dergi fiyatı bildiğiniz gibi 100 TL. En ucuz kargo olan PTT’nin fiyatları ise tek bir dergi için il içi 51, il dışı 61 lira. Yani dergi fiyatının yarısından çoğu kargoya gidiyor.
Bundan böyle başka dergilerin de yaptığı gibi abone olacaklar için abonelik bedeline ek olarak kargo ücretini de ekleyeceğiz. Yani yıllık 600 lira olan abonelik bedeli 900 lira olacak.
Bu bedeli yüksek bulanlar dergimizi büyük şehirlerin önde gelen kitabevlerinden kapak fiyatıyla, internet üzerinden satış yapan dağıtım kanallarından da indirimli olarak sağlayabilir.
Dergimize ürün gönderenlerin dikkatine: On sekiz yıldır elimizden geldiği, gücümüzün yettiğince dergimize ürün gönderen herkese iki satır da olsa bir yanıt vermeye çalıştık. Genellikle de bu tavrımız teşekkürle karşılandı.
Ülkemiz gibi insanlarımıza da son yıllarda bir şeyler oldu. Kimi okur ve yazarlardan verdiğimiz yanıtlara kaba karşılıklar almaya başladık.
Direnme gücümüzün pamuk ipliğine bağlıymışcasına tükenme noktasına geldiği böyle anlar hiç hak etmediğimiz kırıcılığa yol açıyor.
Bu nedenle dergimize ürün gönderenlerle aramıza bir sessizlik perdesi çekiyoruz.
Gönderdiğiniz ürünler için iki ay içinde yayımlanacağına dair bir bilgi almamışsanız yayımlanmayacak demektir.
Dostlukla...
(Yazara Göre)
Dergimize tek tıklama ile abone olup tüm içeriğine ulaşmak artık çok kolay. Tek yapmanız gereken Abone Ol butonunu tıklamak.