Merhaba,
20. yılımızı kutlayan bütün okur ve yazarlarımıza teşekkür ederiz.
Ülkemiz kimi zamanlar mucizeler ülkesi olabiliyor. Ulusal bağımsızlık savaşımız, sonrasında hiçbir maddi birikimi olmayan bir toplumdan modern bir ülke kurulması, daha eskilerde Dede Korkut, Nasreddin Hoca, Yunus, Karacaoğlan hep nasıl gerçekleştiğini hiçbir zaman tam olarak anlayamayacağımız mucizeler, bizim mucizelerimiz...
20. yüzyıl edebiyatımız da bir mucizedir. 1920’lerden günümüze edebiyatımız şiirde, öyküde, romanda, denemede hatta eleştiride benzersiz bir bolluk yaşadı. Özgün kişilikler özgün yazın dünyaları kurdu. Çok sayıda önemli yazarımız aynı çağda yan yana, bir arada yaşadı, ürün verdi.
Yayıncılığımız da bu mucizenin bir parçası olmayı her dönemde başardı. 1933’ten günümüze aralıksız yayınını sürdüren Varlık gibi dünyada kaç dergi var... Bizdeki kadar çok ulusal, yerel, kurumsal ya da hevesli dergi bolluğu nerede var...
Sözcükler de bu kalabalık aileden biri. 20 yaşa edebiyat dergileri için gençlik dönemi denemez. Çoğu dergi serüveni birkaç sayıda sonlanıverir. Ya heves biter ya sabır yetmez ya okurunu bulamaz ya anlaşmazlıklar bitirir dergileri. Ama dergilerin yeni sayıları her zaman büyük bir heyecandır. Bu heyecanın peşinde nasıl geçtiğini anlayamadan geldik 20. yıla. İnanın bizlere de inanılmaz geliyor, 116 sayıyı yan yana koyup baktığımızda gördüğümüz şey.
Bundan sonra da niceleri olsun. Aydınlatıcı yazılar, nitelikli tartışmalar, paha biçilmez anılar, güzel şiirler, güzel öykülerle dolu, genç yaşlı herkesin okumaktan yazmaktan heyecan duyacağı bir dergi...
Edebiyat heyecanı ve coşkusundan değerli ne var şu dünyada peşinden koşmaya değer.
Bir de yalnız olmadığını bilmek. Sayfalarını çevirdiğiniz dergiyi, sizden başkalarının da aynı heyecanla okuduğunu, tartıştığını bilmek.
Birçok yazarımızla tanışmıyoruz, birçok okurumuzla tanışmadığımız gibi. Ama bir gün karşılaştığımızda birbirimize anlatacak çok şeyimizin olduğunu da biliyoruz.
*
Bu sayımızı Cevat Çapan’ın hastane odasından gönderdiği son şiiriyle açıyoruz. Geçmiş olsun Cevat Abi... Ne güzel şey 20 yıldır, Sözcükler’in ilk sayfasında hep sizin yeni bir şiirinizi görmek...
Bursa Büyükşehir Belediyesinin Nâzım Hikmet Yılı etkinlikleri içinde verilen Nâzım Hikmet Şiir Ödülü, Hüseyin Ferhad’ın Aşktır, Nerede Görsem Tanırım Onu kitabına verildi. Ödül töreni konuşması değerli bir belge olarak sayfalarımızda.
Cevat Çapan’ın "Eğitim Durakları” başlığıyla gerçekleştirdiği söyleşilerden "Mübadele, Çocukluk ve Eğitim Yılları”, mübadelenin belirlediği bir çocukluğun günümüze uzanan serüveninden sahneler aktarıyor.
Oğuz Demiralp, öne çıkmamış önemli bir romancı olan Osman Necmi Gürmen’i ve yapıtlarını inceliyor.
Tahir Abacı, Cunhuriyet’in ilk yıllarındaki şiir dünyasını anlatıyor.
Zeki Z. Kırmızı, son iki şiir kitabı çevresinde Hilmi Yavuz’un şiirini irdeliyor.
Canan Domurcaklı, Beden ve Ruh filmi çevresinde sinema sanatıyla mitolojik bağlar kuruyor.
Şeref Özsoy, ülkemizdeki ilk müstehcenlik davasına konu olan kitap ile yazarını tanıtıyor.
Atilla Birkiye, Rıfat Ilgaz’ın hayatının gölgede kalan yanlarına ışık tutuyor.
İyi okumalar, mutlu ve özgür günler...
(Yazara Göre)
Dergimize tek tıklama ile abone olup tüm içeriğine ulaşmak artık çok kolay. Tek yapmanız gereken Abone Ol butonunu tıklamak.